Mobil uygulamaların işlevselliği, mobil cihaz teknolojileri ile paralel bir şekilde hızla gelişiyor. Mobil uygulamaların sadece akıllı telefonlar için değil, aynı zamanda giyilebilir teknolojiler ve diğer akıllı cihazlar için de önem taşıması, bu gelişimin ispatı niteliğinde.
2017 yılı hem uygulama sahipleri hem de mobil kullanıcılar için oldukça heyecan verici olacağa benziyor. 2016 yılında kullanım oranı artan teknolojilerin önümüzdeki yıl mobil alanda pek çok yeniliğin yaşanmasına ön ayak olacağu tahmin ediliyor. Peki 2017’de mobil uygulamalar açısından hangi trendler gündemde olacak?
Rakamlarla 2016’da mobil kullanım
Statista’ya göre 2016 yılı sonu itibarıyla 4,61 milyarı bulan akıllı telefon kullanıcısı sayısının 2017 yılında 4,77 milyar kişiye ulaşacağı öngörülüyor. Buna bağlı olarak, yaklaşık 225 milyar olan mobil uygulama indirme sayısının da 2017 yılında 268 milyara yükseleceği düşünülüyor. 2017 yılında mobil uygulamalardan elde edilecek gelirin ise 76 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor.
Giyilebilir teknoloji ürünleri dikkat çekecek
Akıllı saatler, sanal gerçeklik gözlükleri ve spor bileklikleriyle hayatımıza girmeye başlayan giyilebilir teknolojisi gelecek yıl mobil kullanıcıların daha fazla odağında olacağa benziyor. Bu alanın lokomotif ürünlerinden olan Apple Watch ve Google Glass sayesinde giyilebilir akıllı cihazlara erişim giderek kolaylaşacak. Çünkü bu iki şirket dışında diğer küresel markalar ve yerel girişimler de kendi giyilebilir cihazlarını geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Dolayısıyla her bir cihazın kendi dinamikleri dahilinde ihtiyaç duyulacak mobil uygulamalar da bu alanda öne çıkacak diyebiliriz.
Hibrit uygulama sayısının artması bekleniyor
Tek bir kodun farklı mobil işletim sistemlerinde uygulama olarak çalışmasını sağlayan HTML5 tabanlı hibrit uygulamaların sayısının artış göstermesi bekleniyor. Özellikle şirketlerin mobil uygulamalarının 2017 yılından itibaren hibrit olacağı ön görülüyor. Bunun nedeni ise daha kısa proje süresi ile birden fazla platformda uygulama yayınlanmasına olanak sağlaması. Böylece şirketler daha az bütçe ile uygulamalarından daha fazla verim alabilecek.
Nesnelerin interneti ile sınırlar ortadan kalkıyor
Nesnelerin interneti, her bir cihazın kendine özel yönetim uygulamasına ihtiyaç duyması nedeniyle geleceğin mobil uygulama trendlerine yön veriyor. Her bir internete bağlı nesnenin yönetilebilmesi için akıllı telefonlar veya bilgisayarlar üzerinden erişebilmesi gerekiyor. İnternete bağlı nesne sayısı bu sene 17,68 milyarken bu rakamın 2020 yılına kadar 200 milyara çıkması bekleniyor.
Evin kapısının kilitlenmesinden çamaşır makinesini çalıştırmaya kadar birçok kullanım alanının ortaya çıkmasıyla beraber şirketlerin önümüzdeki yıldan itibaren akıllı evler ve eşyalar için de işlevsel uygulamalar geliştirmeleri gerekecek.
Konum temelli uygulamalar popülerliğini koruyacak
2016 boyunca konum bazlı mobil uygulamar en öne çıkan uygulama türlerinden oldu. Rezervasyon, taksi çağırma, ödüllendirme ve hizmet bulma uygulamaları tüketicilerin en acil anlarında yanlarında oldu. Yakın gelecekte hemen her mobil uygulamanın konum temelli olacağı öngörülüyor. Haritalamadan güvenliğe, ulaşımdan mobil ticarete kadar birçok alanda fayda sağlayan konum bilgisi, önümüzdeki yıl da popülaritesini koruyacak gibi görünüyor.
Mobil uygulamaların evrimleri ve yıldan yıla değişen teknoloji trendleri, kullanıcıların beklentilerinin her geçen gün çeşitlenmesinden kaynaklanıyor. Bu nedenle mobil uygulama sahibi firmaların önceliği, kullanıcıları anlamak ve yüksek seviyede bir kullanıcı deneyimi sunmak olmalı. Bu şekilde dönemden ve trendlerden bağımsız olarak kullanıcıların favorisi haline bile gelmek mümkün. Siz de kullanıcıların favorisi olacak bir uygulama yapmak istiyorsanız, MobiRoller ile kod bilgisine ihtiyaç duymadan kendi mobil uygulamanızı oluşturabilirsiniz. Hemen şimdi MobiRoller hesabınızı oluşturun, mobil dünyada siz de bir an önce yerinizi alın.