Mobil teknoloji kullanımının önlenemez yükselişi, tablet ve telefon gibi mobil cihazlarla gerçekleştirilebilecek işlemleri neredeyse sınırsız hale getirdi. Bu durum insanların bilgisayar başında vakit geçirmek yerine, akıllı cihazları tercih ederek mobil haldeyken de dilediklerini gerçekleştirebilmelerine imkan sağlıyor. Mobil kullanıcıların ihtiyaçlarını gidermede en çok kullandıkları platformların başında ise mobil uygulamalar geliyor. Farklı kategorilerden birçok mobil uygulama, teknoloji dinamiklerine göre değişiklik gösterebilen kullanıcı alışkanlıklarını karşılayabilmeyi kolaylaştırıyor.
Akıllı cihazlara olan yönelimde; Fransa, Almanya, Hollanda, Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde diğer ülkelere oranla daha yüksek bir artış gözlemlenebiliyor. Bunda refah seviyesi, teknolojik cihazların fiyatlarının alım gücünden yüksek olmayışı, internetin hemen her sektörde yaygınlaşması ve vergilerin de büyük rol oynadığı söylenebilir. Bunların yanı sıra Romanya, Türkiye, Polonya gibi gelişmekte olan ülkelerde de mobil teknolojilerin kullanımı özellikle son yıllarda büyük bir sıçrama yaşandı. Bu tür gelişmeleri göz ardı etmeyen ticari markaların, işletmelerin ve tanınmış isimlerin internet platformlarında yer alması, genç nüfusun artması gibi çok sayıda faktör de gelişmekte olan ülkelerin mobil teknoloji kullanımında geri kalmayışını kolaylaştırabiliyor.
Peki gelişmekte olan ülkelerde mobil teknolojilerin yeri nerede ve mobil kullanım hangi noktada?
Sosyal medya birinci sırada
Kanada, İspanya, İtalya gibi internet yaygınlığı yüzde 100’e yakın olan ülkelerle kıyaslandığında Orta Doğu ve Latin Amerika ülkelerinin sosyal medya kullanımının çok daha yüksek seviyelerde olduğu göze çarpıyor. Gelişmekte olan ülkelerde internet yaygınlığı gelişmiş ülkelere oranla çok daha düşük olmasına rağmen söz konusu sosyal medya olduğunda mobil teknolojilerin başrolde olduğunu söylemek mümkün. Mobil uygulama mağazalarından indirilen uygulamaların türlerine ve kullanım sıklıklarına bakıldığında gelişmekte olan ülkelerde en çok sosyal medya uygulamalarının tercih edildiği rahatlıkla gözlemlenebiliyor.
Eğitim düzeyi mobil kullanıma yön veriyor
Pew Araştırma merkezi’nin yürüttüğü bir çalışmaya göre gelişmekte olan ülkelerde 18-34 yaş aralığındaki kitle, internete diğer yaş gruplarından çok daha fazla entegre bir yaşam sürüyor. Bu sonucun ortaya çıkmasında hiç kuşkusuz yeni gelen nesillerin teknoloji çağına doğmaları ve bu nedenle internet kullanımına yabancılık çekmeyişleri büyük oranda etkili oluyor. Aynı şekilde eğitim düzeyinin yüksek olması da mobil yaşama uyum sağlamı kolaylaştırıyor. Yine aynı araştırma merkezinin verilerine göre eğitim düzeyi arttıkça, internet kullanım oranı ve mobil teknolojilere olan entegrasyonda da bariz bir yükseliş gözlemleniyor. Örneğin; Tayland, Arjantin, Venezuela gibi gelişmekte olan ülkelerde ortaokul seviyesinden daha yüksek eğitim almış olan 18-34 yaş aralığındakilerin mobil cihazlar yoluyla internete erişim oranlarının yüzde 80 üzerinde olduğu araştırmanın sonuçları arasında yer alıyor.
Ücret politikaları teknoloji kullanımını etkiliyor
Ekonomik nedenlerden dolayı gelişmiş olan ülkelerde mobil operatörlerin internet kullanım tarifeleri, gelişmekte olan ülke halklarının refah seviyesine göre çok daha uygun ücretlere sahip olabiliyor. Bu durum da gelişmekte olan ülkelerde mobil internetin lüks olarak algılanmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla akıllı telefon sahiplik oranı da buna göre şekilleniyor.
Bunun yanı sıra son zamanlarda geliştirilen uygun fiyatlı akıllı cihazların kullanıma sunulması mobil teknolojiye olan eğilimi önemli ölçüde artırmış gibi görünüyor. Sosyal medya devi Facebook’un da internet erişiminin yaygınlaşması amacıyla kısa bir süre önce hayata geçirdiği proje, dünya genelinde yaklaşık 4 milyar insanın internete ulaşmasını sağlayabilecek. Proje dahilinde modem görevi gören ve güneş enerjisiyle çalışan bir insansız hava aracı, uçuş esnasında internete erişim imkanı sunacak. Ayrıca Google’ın 2013 yılında başlattığı Loon isimli proje de 2020 yılına kadar tüm dünyanın internete erişmesini sağlamayı amaçlıyor. Bu gibi önemli gelişmelerin ışığında mobil internet kullanım tarifelerinin çok daha uygun seviyelere düşeceğini öngörmek mümkün. Bunun doğal sonucu olarak da dünya genelinde mobil teknolojilere olan ilginin yakın zamanda beklenen seviyeye ulaşabileceği de savunulabilir.
Mobil cihaz sahiplik oranı artıyor
Gelişmekte olan ülkelerde mobil cihaza sahip olma oranı her ne kadar gelişmiş ülkeler seviyesinin altında kalsa da yıllara oranla artış göstermeye devam ediyor. Cep telefonu sahipliğinin yüzde 62 civarında olduğu gelişmekte olan ülkeler grubunda akıllı telefon sahiplik oranı ortalama yüzde 24 seviyesinde. Ekonomik açıdan gelişmekte olan ülkelerde bu oranın daha fazla yükselmesi bekleniyor.
İçinde Türkiye’nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde mobil teknolojilere olan ilgi her geçen gün artıyor. Bunun temelinde eğitim seviyesinin yükselmesi, refah düzeyinin artması, internet erişiminin yaygınlaşması, teknolojiye olan ilgi gibi nedenler yatıyor. Kullanıcıların mobile yönelmesi, firmaların da hedef kitlelerine erişebilmesi için mobil teknolojileri yoğun olarak kullanabilmesinin önünü açıyor. Mobil dünyaya adım atan firmalar, sayıları giderek artan mobil kullanıcıları mobil uygulamalar yoluyla etki altına alabiliyor. Eğer siz de kendi mobil uygulamanızı oluşturmak istiyorsanız hemen ücretsiz MobiRoller hesabınızı oluşturun, zaman kaybetmeden hedef kitlenizle buluşun.