Kullanıcılar, bir mobil uygulama kullanırken ortalama 8 saniye sonunda odaklarını kaybediyorlar. Bu duruma, 1 defa kullandıktan sonra mobil uygulamayı terk eden kullanıcıların oranını da (yüzde 23) eklediğimizde uygulamanın kalıcılığını sağlayabilmek için etkileşime önem vermenin gerekliliği kolaylıkla gün yüzüne çıkıyor.
Tüm bunlar göz önüne alındığında, mobil uygulama sahipleri için kişiselleştirme büyük önem taşıyor diyebiliriz. Çünkü kişiselleştirme ile kullanıcı etkileşimi artırmak, böylece uygulama kullanım sürelerini ve uygulamaya olan ilgi seviyesini yukarı taşımak mümkün. Peki nasıl kişiselleştirme yapılabilir, uygulamanın kullanıcı etkileşimini artırmak için neler göz önünde bulundurulabilir?
Genelden kişisele doğru…
Kişiselleştirme, kullanıcılarınıza değer verdiğinizi hissettirmeniz açısından özelleştirmenin ötesine geçebilir. Kullanıcıların istedikleri içeriği, geçmiş kullanım biçimlerine, tercihlerine veya konumlarına göre karşılarında bulmaları uygulamayla olan etkileşimlerini de olumlu yönde etkileyebilir. Bu noktada onlara kişiselleştirilmiş bir mobil uygulama deneyimi sunmanız uygulamanızla kullanıcılar arasında bir sadakat bağı kurulmasını da sağlayabilir.
Kullanıcı davranışlarını analiz edin
Kullanıcılarınızın uygulamanızla olan geçmiş etkileşimleri hakkında veriler toplamak, aktivite derecelerine göre kullanıcılarınızı segmentlere ayırmanıza yardımcı olabilir. Bu analizleri yaparken kullanıcıların oturum açma sıklığı, uygulamanıza ne kadar süre ayırdıkları, demografik özellikleri ve hangi sekmeleri ne sıklıkla kullandıkları gibi verilerden yararlanabilirsiniz. Bu verileri bir araya getirip analiz ettikten sonra kullanıcıların uygulamanızla olan ilişkilerini anlamlandırabilir ve onları benzer kullanıcı alışkanlıklarını temsil eden gruplara ayırabilirsiniz. Böylece mobil uygulamanızı onların kullanıcı özelliklerine ve beklentilerine göre kolayca kişiselleştirebilirsiniz.
Anlık bildirimlerden yararlanın
Kullanım özelliklerine göre ayrılmış kullanıcı grupları için kişiselleştirilen anlık bildirimler, uygulamanızın birçok özelliğini hatırlatmak için ideal bir yöntem olabilir. Bildirimlerde kullanabileceğiniz “Sizi özlüyoruz”, “Oyunda bir seviye daha atlamak için vaktin var mı?” veya örneğin bir bankacılık uygulaması için “Varlıklarınızı kontrol etmek ister misiniz?” gibi anlık bildirimler, kullanıcıların etkileşim oranlarını yükseltmede işinize yarayabilir.
Eş zamanlı yanıtlar verin
Bir kullanıcının o anki etkinliğine dayalı olarak kendisine iletilen gerçek zamanlı gönderiler etkileşimi artırmada son derece etkili olabilir. Örneğin, kullanıcı memnuniyetiyle ilgili bir anketi olumlu bir şekilde dolduran birine uygulamanızı mağazada da değerlendirmesi için bir davetiye gönderilebilir. Çünkü anket değerlendirmesi için halihazırda zaman ayıran kullanıcının mağazadaki değerlendirme için de büyük olasılıkla zaman ayıracağını tahmin etmek çok da zor değil.
Aynı şekilde, anketi doldururken uygulamadan memnuniyetsizliğini belirten bir kullanıcıya da şikayetlerini daha iyi anlatabileceği, çözüm için daha fazla bilgi isteyen bir mesaj veya özel bir teklif göndermek de memnuniyetsizliği gidermek ve etkileşimi artırmak için güzel bir yöntem olabilir.
Mobil dünyada kişiselleştirme, marka sadakatini ve kullanıcı katılımını artırmanın en geçerli yollarından. Kullanıcılarınıza özel deneyimler sunarak, uzun ömürlü ve büyüme potansiyeli olan bir uygulamanın zeminini hazırlayabilirsiniz. Ancak henüz bir mobil uygulamanız yoksa MobiRoller ile kolayca kendi uygulamanıza sahip olabilirsiniz. Hemen şimdi MobiRoller hesabınızı oluşturarak siz de mobil dünyadaki yerinizi alın.