Bugün akıllı mobil cihazlarımızla neler yapmıyoruz ki? Bize sağlanan hizmetler, telefonun model ve servis sağlayıcısına göre değişse de sadece sesli görüşme yapıp, SMS attığımız devirler neredeyse kapandı. Artık görüntülü görüşme, görüntülü mesaj, MP3 çalar, oyunlar, internet, veri transferi, ofis uygulamaları, video ve fotoğraf kayıt yeteneği olmayan mobil cihaz kalmadı. Tüketici de işlevsel zenginliği olmayan cihazları satın almayı tercih etmiyor.
Mobil cihaz piyasası, teknoloji hızla ilerlediği için hemen her gün yeni bir modeli beğenimize sunuyor. Bu modeller farklı markaların özelliklerini barındırdığından dolayı, akıllı telefonları sınıflandırmak neredeyse mümkün değil. Pazarda adı geçen ve en çok satan mobil cihazları ait oldukları kurumların ismiyle sınıflandırabiliyoruz.
Mobil telefonların ve buna bağlı olarak uygulamaların geçmişinden günümüze kısa bir yolculuk yaparak sizi bu konuda biraz aydınlatmak istiyoruz. Şimdi MobiRoller zaman makinemize atlayıp bizi bugün etkisi altına alan mobil teknolojilerin nasıl bir evrim geçirdiğine bakalım…
Bir zamanlar ayakkabı kutusundan büyüktüler
İlk hücresel cep telefonu Motorola patenti altında Martin Cooper tarafından 40 yıl önce icat edildi. Bırakın ayakkabıyı, bu telefon bir ayakkabı kutusundan bile daha büyük boyutlara sahipti. DynaTac olarak prototipi oluşturulan bu telefonun pil ömrü 30 dakika kadardı. Martin Cooper ilk kablosuz telefon görüşmesini 1976 yılında New York’ta kaldırımda yürürken yapmış ve rakibi olan firmanın genel müdürünü aramıştı.
DynaTac 4 bin dolarlık fiyatı ve 30 dakikalık konuşma süresiyle 1983 yılında piyasa sürüldü. O zamanlar bu saydığımız özellikler iletişimde devrim olarak kabul gördüler.
Teknolojik gelişimi hızlandıran sebepler
Cep telefonların son 10 yıl içinde teknolojik yükselişi hem rekabet ortamından, hem de arz – talep dengesinin yüksek olmasından kaynaklanıyor. 2000 yılında Motorola, Nokia, Ericsson gibi markaların kıyasıya rekabeti sonucunda arz edilen hizmetler, kullanıcının farklı ve yaratıcı taleplerine yol açmıştı. İnternetin de günlük hayata dahil olmasıyla beraber cep telefonları interneti kapsama alanları dışında bırakmadılar. 1999 yılında, bu konuda hala bir efsane olan Nokia 7110 , ilk internete giren telefon olarak hafızalarda yer etti. Bu gelişmeden sonra rekabet yine yön değiştirmiş oldu.
Akıllı cihazlar lüks tüketim maddeleri mi yoksa ihtiyaç mı?
Akıllı mobil cihazlar atalarını çoktan antika durumuna düşürdüler. Peki akıllı mobil cihazlar herkesin ihtiyacı olan araçlar mı? Bu konuda hala konferanslar veriliyor ve saha çalışmaları yapılıyor.
300 milyon kişinin yaşadığı ABD’de 330 milyon telefon kayıtlı. Bu rakamın yüzde 70’ini akıllı cihazlar oluşturuyor. Görünen o ki; akıllı telefonlar birden fazla sebeple satın alınabiliyor. Şaşırtıcı olan bu sebeplerin başında iletişim ihtiyacı gelmiyor. Tüketici cep telefonu almak için ilk olarak marka popülaritesine bakıyor. Bugün Samsung ve iPhone arasındaki ezeli rekabet tüketiciyi gizlice hızlı tüketime ve periyodik olarak cihaz değiştirmeye yönlendiriyor. Marka söz konusu olduğunda ise prestij ikinci sıraya yerleşiyor. Akıllı cihazların kullandığı uygulamalar ve sosyal medya ile olan uyumu da sorgulanan diğer bir durum. Multimedya özelliklerinin de sorgulanmasından sonra iletişim ihtiyacı devreye giriyor.
Bugün Sony, HTC, Samsung ya da Apple AR-GE departmanlarında büyük olasıkla 2 sene sonrasının teknolojilerini masaya yatırmışken, biz lansmanlarda izlediğimiz özellikleriyle hepsine hayran kalıyoruz.
Akıllı cihazlar için gelişen yan endüstriler
Üzerine uygulama kurulmamış bir akıllı mobil cihaz biraz atalarını çağırıştırıyor. Konuşup, mesajlaşmaktan başka işe yaramıyor gibiler. Fabrika çıkışlı uygulamalar sizi daha fazlasına daha fazlasına teşvik ederken dev bir sanayi doğmuş oluyor: Mobil uygulamalar. Bugün neredeyse her şey için bir mobil uygulama var.
Mobil uygulamaların tarihine baktığımız zaman Tetris ve Yılan isimli oyunlara rastlıyoruz. Bu iki antikanın cep telefonlarına girmesiyle cihazlara olan talebin artması, uygulama tarihini kamçılayan sebeplerden biri olarak gösteriliyor. Teknoloji ve yazılım dilleri ne kadar değişse de, uygulama endüstrisi buna hızla adapte olarak hemen her konuda uygulama üretmeye devam ettiler.
MobiRoller bu hızla ilerleyen teknolojik yarışta geri kalmamanız için hemen ve en kolay yoldan mobil uygulamalar yapmanıza olanak sağlıyor. MobiRoller hesabınızı hemen oluşturun ve hiçbir teknik bilgiye ihtiyaç duymadan dakikalar içerisinde siz de kendi mobil uygulamanıza sahip olun.