2017 yılının sonuna yaklaşırken tüm dünyada yeni teknolojilerin insan hayatındaki rolü ve geleceği konuşulmaya devam ediliyor. Hiç şüphesiz ki mobil teknolojiler de günlük hayat üzerinde en fazla etkiye sahip yeniliklerden. Özellikle işlemleri çok daha kolay gerçekleştirebilmeyi, iletişim kurabilmeyi ve bilgiye erişimi önemli ölçüde pratikleştiren mobil uygulamaların söz konusu teknolojilerin yaygınlaşmasını sağlayan faktörlerden biri olduğu açık.
Milyonlarca mobil uygulama ve milyarlarca mobil kullanıcıyı içine alan bu kapsamlı ve büyük ekosistem, 2018 yılında da büyümesini sürdüreceğe benziyor. Performans kriterlerine göre yapılan analizler ve araştırmaların sonucunda çıkan istatistik değerler de mobil uygulama evreninin hız kesmeyeceğine işaret ediyor. İşte günlük yaşam üzerindeki etki alanını giderek artıran mobil uygulama ekosistemine dair 2017 yılı verileri ve gelecek öngörüleri…
1) 2017 yılı sonunda mobil uygulama indirme rakamlarının 197 milyara ulaşması bekleniyor.
2) Mobil kullanıcıların en fazla zaman geçirdikleri uygulama kategorisi “sosyal ağlar”.
3) Hem iOS hem de Android işletim sistemlerinde en fazla kullanılan mobil uygulama, ünlü sosyal medya devi Facebook’a ait.
4) Ocak 2017 itibarıyla Apple App Store’da yer alan toplam uygulama sayısı 2,2 milyon.
5) Mobil kullanıcılar günde ortalama 9 uygulama kullanıyorlar. Bu rakam aylık 30 adede ulaşıyor.
6) Haziran 2017 itbarıyla Google Play Store’da indirilmeye hazır 3 milyon uygulama yer aldığı biliniyor.
7) Android işletim sistemlerinde en sık kullanılan uygulama kategorisi “verimlilik”
8) iOS işletim sisteminde en sık kullanılan uygulama kategorisi ise “oyun”
9) Aylık oranlara göre 2017’de ABD’de mobil uygulamalara en fazla zaman ayıran kullanıcıların 18-24 yaş aralığında olduğu görülüyor. Söz konusu mobil kullanıcı grubunun akıllı telefonlarda uygulama kullandığı süre aylık ortalama 94 saatken tabletlerde bu oran yaklaşık 28 saat.
10) 2020 yılına gelindiğinde mobil uygulama indirme rakamlarının 352 milyarı bulacağı öngörülüyor.
Araştırma sonuçları, mobil kullanıcı alışkanlıklarını ortaya koyarken mobil uygulamaların yaşamda kendine nasıl bir sağlam yer edindiği de kolaylıkla anlaşılabiliyor. Bu doğrultuda, hedef kitlelerine ulaşmak isteyenlerin mobil dünyanın varlığını göz ardı etmemesi gerekliliği gün yüzüne çıkıyor. Mobil uygulamalar bu anlamda blogger’lardan sanatçılara, eğitim kurumlarından konaklama yerlerine kadar pek çok işletme ve kişi için erişim alanını genişletme adına ideal bir ortam olabilir.
Öte yandan kodlama bilmediği ya da web dinamiklerine hakim olmadığı gerekçesiyle bir mobil uygulama sahibi olamayacağı fikrine kapılanların sayısı da göz ardı edilemeyecek kadar fazla. Oysa MobiRoller gibi platformlar aracılığıyla birkaç dakika içerisinde mobil dünyaya adım atabilmek mümkün. Eğer siz de zaman kaybetmeden kendi mobil uygulamanıza sahip olmak istiyorsanız hemen MobiRoller hesabınızı oluşturun ve bir an önce mobil kullanıcılara ulaşın.