Akıllı telefonlar ve tabletlerin kullanım oranlarının yükselmesi, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, bu platformlara yönelik uygulamalara gösterilen ilginin artmasına yol açtı. Herhangi bir uygulamanın ziyaretçiler tarafından indirilmesi, doğal olarak o işletmenin, ziyaretçiler tarafından sevildiğine ve benimsendiğine işaret. Ancak pazarlama profesyonelleri için bu, müşteri sadakatini artırmada, yalnızca ilk adım.
Geride bıraktığımız birkaç yılda, masaüstü ve dizüstü sistemlerden, akıllı telefon ve tabletlere, satışlara da yansıyan bir yönelim gerçekleşti; internete mobil aygıtlarından bağlanan kullanıcı sayısı büyük bir sıçrama yaptı. Öyle ki, bu oran 2012 yılında yüzde 15 civarlarındayken, 2013 yılında yüzde 30’ların üzerine çıktı. Araştırmalar ve eğilimler bize, internet kullanıcılarının önümüzdeki 5 yıl içerisinde ağırlıklı olarak mobil kullanıcılar olacağının sinyallerini veriyor. Bu da mobilin, henüz yeni ve işletmelerin pazarlama çalışmaları için gelecek vaat eden bir mecra olduğu anlamına geliyor.
Müşterilerinize çok kaliteli ürün ya da hizmetler sunuyor olabilirsiniz. Kullanışlı ve mobil uyumlu bir web siteniz olabilir. Ancak pazarlamanın her alanında olduğu gibi, müşterilerinizi mobil uygulamaların sunduğu ayrıcalıklarla tanıştırmakta ne kadar hızlı davranırsanız; rakiplerinizden de o kadar önde olacaksınız demektir.
Kullanıcılar uygulamalarda daha uzun vakit geçiriyor
Adobe’nin gerçekleştirdiği araştırmaya göre, tablet kullanıcılarının uygulamalarda kalma süresi ortalama 24 dakika iken, akıllı telefon kullanıcılarında bu süre 13 dakikaya yakın. Bu süre, web tarayıcılarından gerçekleştirilen ziyaretlerin en az 3 katı uzunlukta.
Pazarlama açısından bakacak olduğumuzda ise mobil uygulamaların, bir mobil siteye göre çok daha işlevsel olduğunu söylemek mümkün görünüyor. Ayrıca müşteri memnuniyeti artırmak amacıyla, kullanıcı bilgilerin mobil uygulamalar aracılığıyla derlenmesi, çok daha kolay.
Uygulamalar mobil sitelere tercih ediliyor
Uzmanlara göre uygulamalar, mobil web sitelerine oranla daha fazla tercih ediliyor ve yeniden kullanım oranları da yüksek. Mobil uygulama tasarım ve altyapısının, bir web sitesine oranla çok daha rahat bir şekilde güncellenebilir oluşu, bunun başlıca nedenlerinden.
Uygulamaların kullanım süresi artış gösteriyor
Kullanıcıların uygulamalarda geçirdikleri süre de, her geçen gün artış gösteriyor. Bu noktada bağlanabilirlik kavramı devreye giriyor: Eğer müşterilerinize çevrim içi olduğu kadar, çevrimdışı da çalışabilen bir mobil uygulama önerebiliyorsanız bu, içerik pazarlama faaliyetlerinizde avantajlı olacağınız anlamına geliyor. Çevrim dışı çalışabilen uygulamalar, kullanıcıların veri erişimine sahip olmasını gerektirmiyor. Turistik bilgiler ve haritalar, istenildiği an kullanılmak üzere indirilerek mobil cihaz önbelleğinde saklanan faydalı içeriğe iyi birer örnek.
İşletmelerin mobil kullanım oranlardaki artışı, müşteri sadakatini artırmada avantaja çevirmeleri, mobil uygulamaların gücüyle mümkün görünüyor. Pazarlamanın önemli bir ayağı olan CRM üzerindeki etkisi, mobil uygulamaların temel tercih sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. 2015’te her 10 kişiden 9’unun mobil kullanacağı yönündeki öngörüleri de hesaba katarak, uygulamaların popülerliğinin yakın gelecekte daha da artacağını düşünebiliriz. MobiRoller ile mobil uygulamalarınızı dakikalar içerisinde geliştirebilir, işinize değer katabilirsiniz.
Kendi mobil uygulamanızı yapın.