Mobil uygulamalarda geçirilen süre web’e ayrılan sürenin büyük kısmını oluşturuyor. Bu durum elbette mobil uygulamalar açısından bir başarı olarak değerlendirilebilir. Ancak kullanıcıların hayatında neredeyse vazgeçilmez bir yere sahip olan mobil uygulama dünyasında ne yazık ki kullanıma sunulan tüm uygulamalar aynı başarıyı elde edemeyebiliyor.
Uygulamaların başarısız olmasında tasarım veya işlevlerden kaynaklı sorunlar rol oynayabildiği gibi yanlış ayaklar üzerinde kurgulanan pazarlama stratejileri de etkili olabiliyor. Bu noktada, mobil uygulama pazarlaması için atılması planlanan adımları tekrar tekrar gözden geçirmek ve bir değerlendirme sonucunda yeniden inşa etmek gerekiyor. Peki bu konuda en sık yapılan hatalar neler olabilir?
Kullanıcı kitlesinin aynı özellikleri taşıdığını düşünmek
Mobil uygulamanız, alanına ve çözüm getirdiği konulara bağlı olarak belli bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor olabilir. Bu kitlenin de benzer davranış özellikleri oluşturan kişilerden oluştuğunu tahmin etmek zor olmamalı. Ancak uygulamanın sürdürülebilirliği açısından son zamanların en popüler konularından biri olan kişiselleştirme trendinin göz önünde bulundurulmasında büyük fayda var.
Kişiselleştirme doğrultusunda uygulama kullanıcılarına onları özel hissettirecek birtakım mesajlar ileterek uygulamada daha fazla zaman geçirmelerini sağlayabilirsiniz. Bunun için de uygulamanız yoluyla elde ettiğiniz kullanıcı verilerinden faydalanabilirsiniz. Örneğin, kişiselleştirilmiş iletiler içeren anlık bildirimlerle kullanıcılarınızı tanıdığınızı ve onları önemsediğinizi göstermeniz mümkün. Bunun yanı sıra uygulama içi mesajlarda da kullanıcıların en çok ilgilendikleri bölümlerle ilgili gelişmelerden onları haberdar ederek beklentilerine karşılık verebilirsiniz.
Pazarlama kanallarının farklılıklarını göz ardı etmek
Mobil uygulamaları pazarlamak adına pek çok yönteme başvurulabilir. Sosyal medya, e-posta, web sitesi gibi farklı kanallar da pazarlama çalışmalarının yürütülebileceği kanallardan yalnızca birkaçı. Ancak bu kanallarda farklı kullanıcı gruplarının yer aldığını unutmamakta fayda var. Örneğin, Facebook ve Pinterest adlı sosyal medya platformlarının kullanıcı kitlesi çok farklı davranış özellikleri gösteren kişilerden oluşuyor olabilir. Her bir kanal için farklı stratejiler yürütmek ise bu anlamda hata yapmanın önüne geçmek için atılacak en mantıklı adımlardan biri.
Uygulama mağazası optimizasyonuna önem vermemek
ASO olarak bilinen uygulama mağazası optimizasyonu, mobil uygulamaların App Store, Google Play Store gibi mağazalarda görünürlük elde etmesini kolaylaştırıyor. Kullanıcıların ihtiyaçlarına göre mobil uygulamalara ulaşmasını sağlayan bu mağazalar, uygulama indirmeleri için kritik bir öneme sahip. Bu noktada, mağazalarda üst sıralarda yer alabilmek için atılması gereken adımları atmamak mobil uygulamaların tarihe karışmasıyla sonuçlanabiliyor.
Mobil uygulamanın amacını anlatan bir açıklama yazısı hazırlamak, özelliklerini tanıtan ekran görüntüleri, video gibi görsel ögeler oluşturmak ASO için uygulanabilecek adımlardan birkaçını oluşturuyor.
Mobil uygulamaların başarısında pazarlama çalışmaları önemli bir rol oynuyor. Dolayısıyla pazarlama ve tanıtım kurgusunda yapılabilecek ufak hatalar bile mobil kullanıcıların memnuniyetsizliğiyle sonuçlanabiliyor. Bu da elbette mobil uygulamaların ömrünü etkiliyor. Eğer siz de kullanıcı beklentilerine uygun bir mobil uygulamaya sahip olmak istiyorsanız hemen MobiRoller hesabınızı oluşturun, zaman kaybetmeden mobil dünyaya giriş yapın.