Skip links

Mobil uygulamaya sahip olmamanız için 4 geçerli neden

İnternet kullanımının yaygınlaşması kullanıcı davranışlarını da önemli ölçüde etkiliyor. Pratikliğe ve hıza giderek daha fazla önem vermeye başlayan kullanıcılar da hemen her ihtiyaçlarını mobil olarak gidermeye devam ediyor. Bu durum da birçok sektörden oyuncunun mobil dünyaya adım atmasının önünü açıyor. Dolayısıyla mobil uygulamaların sayısı da mobil ekosisteminde hatrı sayılır bir boyuta ulaşıyor.

Her geçen gün ortalama 10 bin yeni mobil uygulama, mağazada yerini alıyor. Çünkü çoğu marka ve kullanıcı mobilin yükselişinin onlara büyük kolaylıklar sağladığını savunuyor. Ancak her ne kadar uygulama mağazalarındaki uygulamaların sayısı milyonları bulsa da bazı çevreler henüz bu dünyaya hazır olmadıklarını düşünebiliyor. Mobilin önlenemez yükselişi herhangi bir nedenden dolayı onları cezbetmeyebiliyor. Zaten hiçbir yerde kendi mobil cihazlarında onlarca uygulama kullanmasına rağmen herkesin bir mobil uygulamaya sahip olması gerektiğiyle ilgili bir kural yazmıyor.

Peki siz neden mobil uygulama dünyasına adım atmamalısınız? İşte mobil dünyanın nimetlerinin sizin için çok da önemli olmadığını gösteren 4 geçerli neden…

1) Hedef kitlenizi tanımlayamıyorsunuz

Başarısız olan birçok mobil uygulamanın ortak noktası, hedef kitleyi doğru tanımlayamamak ve bu nedenle doğru kitleyi yakalayabilecek çalışmalar yerine yanlış yönde çaba göstererek zaman ve para kaybı yaşamak. Bu nedenle şirketlerin bir mobil uygulamaya sahip olmadan önce hedef kitlelerini belirlemeleri, bu kitleye uygun çalışmalar yürütmeleri, kitlenin dilini konuşan iletişim çalışmaları yürütmeleri başarılı olmalarında oldukça önemli bir rol oynuyor.

2) Kullanıcı deneyimi hakkında hiçbir bilginiz yok

Zamanın değişken yapısı her profilden tüketicinin alışkanlıklarının da değişiklik göstermesini tetikliyor. Tüketici davranışının teknolojik gelişmelerle birlikte farklılıklar yaşaması markaların değişen davranışları anlamlandırmasını zorunlu kılıyor. Bu nedenle hedef kitlenin markayla temas kurduğu her süreci daha da iyileştirmeye ve kullanıcıların markayla olan deneyimini geliştirmeye yönelik çalışmalar yürütmekte fayda var.

Mobil uygulamalar da değişen kullanıcı davranışlarının sonucunda, kullanıcı beklentilerini karşılamak amacıyla oluşturuluyor. Bu nedenle kullanıcı deneyimi kavramına hakim olmayan birinin mobil uygulamaya ihtiyaç duymaması da oldukça olağan.

3) Pazarlamayı bilmiyorsunuz

Mobil uygulamanızı oluşturduktan sonra tanıtımını yapmak için çok büyük bütçeler ayırmak gerekmeyebiliyor. Ancak yine de farkındalık yaratmak için bazı pazarlama çalışmaları yürütmekte fayda var. Hedef kitlenin bulunduğu sosyal mecralarda yer almak ve mobil uygulama tanıtımı yapmak en etkili ve bütçe dostu pazarlama çalışmaları arasında yer alıyor. Ancak hedef kitleyi doğru belirlemek ve nasıl bir pazarlama iletişimi yürütüleceğine karar vermek mobil uygulamanın başarılı olmasında oldukça büyük bir paya sahip.

4) Zoru seviyorsunuz

Mobil cihazlar kullanıcıların hayatlarını oldukça kolaylaştırıyor. Bu nedenle mobil uygulama sayısı da kullanıma paralel olarak artış gösteriyor. Doğal olarak şirketler de kullanıcı kitlelerine en kolay yollardan biri olan mobil uygulamalar üzerinden ulaşabiliyor. Fakat yine de bu gibi kısa yollar yerine daha dolambaçlı ve zor yolları deneyerek hedef kitlenize ulaşmaya çabalamak istiyor olabilirsiniz.

Belki de zor olanın daha değerli olduğunu düşünüyorsunuzdur. O halde mobil uygulamaya sahip olmadan hedef kitlenize ulaşabileceğiniz yeni yollar keşfetmeniz gerekebilir. Eğer siz bu özellikleri taşımıyor veya taşıdığınız halde değişimin gücüne inandığınız için yine de mobil uygulama sahibi olmak ve hedef kitlenize doğrudan ulaşmak istiyorsanız MobiRoller ile birkaç dakikada kendi uygulamanıza sahip olabilirsiniz. Siz de dilediğiniz gibi bir uygulamaya sahip olmak için zaman kaybetmeden MobiRoller hesabınızı oluşturun.

 

Leave a comment